Mayıs 2012-Kadın Masalları

31 Mayıs 2012 Perşembe

Kürtaj cinayet mi,ihtiyaç mı?

Tıbbi açıdan kürtaj;
bu anlamda tehlike bebeğin anne karnında büyümesiyle artar.İlerleyen hamileliklerde kürtaj esnasında çok fazla kanama olabilir ve durdurulamazsa ölümle sonuçlanabilir.Tıbben kürtaj ilk 10 hafta içerisinde olmalı.Bunun ilerisinde kürtaj kanun dışıdır,yasaklanmıştır.İlla kürtaj olunacaksa kanuna uygun olmalı.Buna göre 18 yaşını aşkın evli olan kadınlar kendinin ve eşinin rızasıyla kürtaj olabilir,resmen evli olmayanlarda eş izni gerekmez.
Dini açıdan kürtaj;
bu anlamda ise herhangi bir sakatlığı,özrü olmayan çocuk aldırmak caiz değildir,yasak kılınmıştır.Bebeğin doğumu annenin sağlığını ya da hayatını tehlikeye atacak ise kürtaj olunabilir.

Kürtaj gibi büyük bir günahın altına girmektense ya da günahını geçelim aldırdığımız kendi çocuğumuz olduğunu düşünürsek ve vicdan hesaplaşmamız çok ağır olacağından korunalum derim.Birçok doğum kontrol yöntemi var,öyle değil mi?

Bayanlar siz ne düşünüyosunuz buyrun paylaşalım....


Kadın olmak zor zanaat...en çok da masallarda;

- ya 7 tane minicik adamla yaşarsın
 - ya kurbağa öpersin
 - ya en sevdiğin meyveden zehirlenirsin
 - ya kuleye kapatılırsın
 - ya saçlarını elin adamı tırmansın diye uzatırsın
 - ya gece yarısı külkedisi'ne dönersin, elbiselerin yırtılır
 - ve en kötüsü bazen seni sadece ayak numarandan tanıyan bi salağa âşık olursun

   :)


Ve Tanrı Kadını Yarattı:)


    hepimiz biliyoruz ki ''kaburga kemiği'' de ''eğri kemik'' de yapısal olarak eğridir.Kadının yaratılış efsanesinde bu ifadelerin kullanılma sebebi ise tamamen benzetmedir.Buna dayanarak ''onları düzeltmeye çalışırsan çat diye kırılırlar'' zira bu kemiklerin yapısı bunu gerektirir.Tıpkı biz kadınlar gibi..ve böylelikle erkekler bizlere karşı kibarlığa,hoşgörüye,anlayışa davet ediliyorlar.
   O çağdaki insanların kültür birikimine,yaşadığı ortama,öğrenim durumlarına bakacak olursak bu tür benzetmeler yadırganmamalıdır.Nitekim bayanlar doğruluk payı fazladan bile fazladır,yanılıyo muyum:) Zaten dini kitaplarda da konuya sıkça rastlamak mümkündür,çok şükürdür:) Kaburgasına iyi baksın beyler zira kırılırsa acı verir:)


Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı;

“Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu… Sonra “Adem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” Derken Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapladı. Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem’e getirdi. Adem “İşte bu benim kemiklerimden alınmış bir kemik, etimden alınmış bir ettir” dedi. Ona “kadın” denilecek, çünkü o adamdan alındı.” (Tekvin; 2/7, 21-23).


30 Mayıs 2012 Çarşamba

Merhaba;

henüz tanışmadığım ve kimbilir ne zaman tanışacağım teknolojik alanda derdine derman arayan paylaşım çılgını arkadaşlarım:)
Evet bende blog oluşturdum ve bugün bloğumun açılış kurdelasını kesiyorum ya da bloğumun ilk günü gibi bişey yazmıycam çünkü çokça zamandır

bloğumun ismi,cismi,şekli,şemali hepisi aklımda.Kadin masalları koydum adını:) Burda tabii ki çocuklara masal anlatır gibi kadın arkadaşlarıma masal
anlatmıycam.Biz kadınlara her zaman masal gibi gelen yemek tarifleri,güzellik,bakım,alışveriş,moda,sağlık,şiir,şarkı,makale... konularına yer vericem klavyem elverdiğince:) Bazen sizin bazen benim belirleyeceğimiz konu başlıklarıyla kimbilir neler öğreneceğiz neler?
Beni öyle uzun uzadıya anlatıp sizi de sıkmak istemiyorum.Zaten burada paylaşacağımız en önemli ortak noktamız KADIN olmamız.
Hepimizin derdi,neşesi,merakı,ilgisi,tırnağına sürdüğü ojesi,başına taktığı örtüsü aynı.öyleyse gelin derdimiz ne kadar kırmızı,neşemiz ne kadar mavi,
ojemizin rengi ne kadar uygun giydiğimize ya da başörtümüzün deseni uygun mu bluzümüze bu detayları paylaşalım.Tabii bide damak tadımız uygun mu
birbirine ona bakalım :) Tekrar hoşgeldim,tekrar hoşgeldiniz,sefalar getirdiniz...